T.C. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
Esas: 2019/94
Karar: 2019/10769
Tarih: 13.05.2019
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 30. HUKUK DAİRESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi’nin kararı süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı şirketin … işyerinde 13.05.2013 tarihinden iş akdinin geçerli bir neden olmaksızın feshedildiği 22.07.2016 tarihine kadar lojistik iade bölümünde işçi olarak çalıştığını, müvekkilinin iş sözleşmesi 22.07.2016 tarihli fesih bildirimi ile geçerli bir sebep olmadan feshedildiğini iddia ederek, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdinin, iş akışını olumsuz etkileyen davranışları sonucunda iş sözleşmesinin devamlılığının işveren açısından beklenilmez bir hal alması sonucunda geçerli nedenle feshedildiğini, davacının mesai çalışmalarına mazeretsiz şekilde katılmayarak iş organizasyonunu olumsuz etkileyen sorumsuz davranışlar sergileyen bir yapıda olduğunu, davacının yoğun miktar ve tutarda maaş haciz müzekkereleri mevcut olup, müzekkereleri takip işlerinin iş yükünü arttırdığını ve iş planlamasında olumsuz yarattığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının ne zaman hangi günlerde geç kaldığına dair tutulan herhangi bir tutanak ibraz edilmediği, yine davacının sık sık izin aldığı iddia edilmiş ise de, davacının almış olduğu izinleri gösterir izin belgelerinin ibraz edilmediği ayrıca davacının izin almasının işyerinde ne şekilde üretim durması yada yavaşlatmasına yol açtığına dair somut bir delil ibraz edilmediği, yine davacının maaşında haciz olması nedeni ile iş yükü çıkartmasının feshe gerekçe yapıldığı ancak dinlenen tanık beyanlarından davalı işyerinde maaş haczi olmasına rağmen çalışan personellerin olması, ayrıca işçinin maaşında haciz olmasının feshe gerekçe edilmesinin ağır bir yaptırım olduğu, bu konuda davacıya yapılan bir uyarı da bulunmadığı, davalı tarafından SGK’ya bildirilen işten çıkış kodunun da ” 4 – Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi” olarak bildirildiği, açıkça davalı tarafından davacının iş akdinin haksız olarak feshedildiğinin SGK’ya bildirildiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) İstinaf başvurusu :
İlk derece mahkemesinin kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge adliye mahkemesince, davalı işverence sunulan işyeri dosya örneğine göre davacının, 21.01.2014 tarihli devamsızlık tutanağı üzerine uyarı cezası ile cezalandırıldığı, sonrasında feshe gerekçe yapılan davacının devamsızlığına, işe geç gelip işten erken çıkmasına ilişkin hususların devamsızlık tutanakları gibi tutanaklar ile ispatlanamadığı, 08.07.2016 tarihli bayram çalışmasına gelmeme tutanağına konu eylemin ise feshe gerekçe yapılmadığı gibi davalının dinlettiği tanıkların halen işyerinde çalışmaya devam ettikleri bu nedenle beyanlarının tek başına yeterli olmadığı, davacının izinlerini davalı şirket yetkilisinin onayı ile kullandığı, davacıya 10 adet maaş haczi nedeniyle fesih öncesi herhangi bir ihtar verilmediği gibi, davacının davranışının işyerinde olumsuzluklara yol açtığının da somut bir biçimde ispatlanamadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
F) Temyiz başvurusu :
Kararı yasal süresi içerisinde davalı vekili temyiz etmiştir.
G) Gerekçe:
İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması rizikosundan kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.
İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı Yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının iş akdi 22.7.2016 tarihli fesih yazısıyla “Çalışmanızın devamı sırasında sık sık ailevi meseleleri sebep göstererek işe geç gelmeniz ve mesai saatlerinden evvel işten çıkmak için izin istemeniz, bununla birlikte yine sıklıkla devamsızlık yapmanız nedeniyle iş akışı olumsuz etkilenmekte olup bu durum ayrıca diğer çalışma arkadaşlarınızın daha fazla iş gücüne ihtiyaç duyulmasına sebebiyet verdiğinden işyerinde çalışma huzurunu da bozmaktadır, yine hakkınızda değişik alacaklılar tarafından çok sayıda icra takibi yapıldığı ve ücretinize hacizler konulduğu tespit edilmiş olup, bu durum ayrıca insan kaynakları, hukuk, muhasebe bölümlerinde önemli zaman kaybına neden olacak şekilde çalışma sürecini ve işyeri organizasyonunu olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nitelikteki davranışlarınız sebebiyle yazılı olarak savunmanız talep edilmiş de herhangi bir yazılı savunma iletmediğinizden…. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17. ve 18. maddelerine istinaden 22.07.2016 tarihinde feshedilmiştir” denilerek feshedilmiştir.
Dosya kapsamındaki delillerden davacının sık sık işe geç geldiği ve mesai saatlerinden erken çıkmak istediği iddiaları davalı tarafından dosyaya sunulan deliller ve tanık beyanlarıyla ispatlanamamışsa da dosyaya sunulan çeşitli tarihlerde icra daireleri tarafından davalı işverene yazılmış 12 adet maaş haczi müzekkeresinin bulunduğu, işverenin sürekli icra takip yazılarına muhatap olmasına neden olan davacının işyerinde olumsuzluklara neden olduğu, davalı işverenin açıklanan nedenlere istinaden gerçekleştirdiği feshin haklı değil ancak geçerli nedene dayandığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenle davanın reddi yerine yazılı gerekçeyle kabulü yerinde değildir.
4857 sayılı İş Yasası’nın 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi ve İlk Derece Mahkemesi kararlarının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 44,40 TL karar-ilam harcından, davacının yatırdığı 29,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 15,20 TL karar-ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 300,00 TL. yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 2.275,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine,
Kesin olarak 13.05.2019 günü oybirliği ile karar verildi.