T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ

E. 2020/6568, K. 2021/1134, T. 10.2.2021

• BOŞANMA VE FER’İLERİ İSTEMİ ( Olayda Tarafların Tespit Edilen Ekonomik Ve Sosyal Durumları Boşanmaya Yol Açan Olaylardaki Kusur Dereceleri Paranın Alım Gücü Kişilik Haklarına Yapılan Saldırı ile İhlâl Edilen Mevcut ve Beklenen Menfaat Dikkate Alındığında Davacı-Davalı Kadın Yararına Takdir Edilen Maddi ve Manevi Tazminat Miktarının Az Olduğu – Hakkaniyete Uygun Tazminat Takdir Edilmesi Gerektiği )

• MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ ( Boşanma ve Fer’ileri – Tarafların Tespit Edilen Ekonomik Ve Sosyal Durumları Boşanmaya Yol Açan Olaylardaki Kusur Dereceleri Paranın Alım Gücü Kişilik Haklarına Yapılan Saldırı ile İhlâl Edilen Mevcut ve Beklenen Menfaat Dikkate Alındığında Davacı-Davalı Kadın Yararına Takdir Edilen Tazminat Miktarının Az Olduğu/Hakkaniyete Uygun Tazminat Takdir Edilmesi Gerektiği )

• HAKKANİYETE UYGUN TAZMNİAT ( Davacı-Davalı Kadın Yararına Takdir Edilen Maddi ve Manevi Tazminat Miktarının Az Olduğu -Mahkemece Daha Uygun Miktarda Maddi ve Manevi Tazminat Takdiri Gerektiği/Açıklanan Yönler Gözetilmeden Hüküm Tesisi Hatalı Olduğundan Kararın Bozulması Gerektiği )

4721/m.4, 174

6098/m.50, 51

ÖZET : Dava, boşanma ve fer’ilerine ilişkindir. Olayda, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu anlaşılmıştır.

Mahkemece, hakkaniyet ilkesi i dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerekir. Açıklanan yönler gözetilmeden hüküm tesisi hatalı olduğundan kararın bozulması gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, katılma yoluyla tedbir davasında miktarlar, reddedilen ziynet alacağı davası, kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen boşanma davası, reddedilen yoksulluk nafakası talebi, lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakaların miktarları yönünden; davalı-davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadının kabul edilen boşanma davası, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1- )Davacı-davalı kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde;

6100 Sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil ) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 Sayılı Kanun’un 44. maddesiyle de 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362 ) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298.maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibarıyle bu miktar “72.070,00 TL” olarak belirlenmiştir.

Somut olayda reddedilen miktar 35.000,00 TL olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağı davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle davacı-davalı kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

2- )Davacı-davalı kadının bağımsız tedbir nafakası davasında hükmedilen nafakaların miktarlarına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde;

Hükmedilen yıllık toplam nafaka miktarı karar tarihindeki kesinlik sınırı 72.070,00 TL.’yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir. Açıklanan nedenle, davacı-davalı kadının bağımsız tedbir nafakası davasında hükmedilen nafakaların miktarlarına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

3- ) Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

a- )Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin tüm, davacı-davalı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir.

b- )Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ( TMK m. 174/1 ) ve manevi (TMK m. 174/2 ) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Davacı-davalı kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, bağımsız tedbir nafakası davasında hükmedilen nafakaların miktarlarına yönelik temyiz dilekçesinin yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, hükmün yukarıda 3/b bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin yukarıda 3/a bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden Selçuk’a yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran Y.’e geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine 10.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.