T.C. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi
Esas:
 2016/3719
Karar: 2019/4356
Tarih: 04.07.2019

  • ZAMANAŞIMI
  • VEKALET GÖREVİNİ KÖTÜYE KULLANMA
  • ALACAĞIN MUACCEL OLMASI

ÖZET: Vekalet görevinin kötüye kullanılmasından doğan davalarda zamanaşımı uygulanmaz.

MAHKEMESİ: ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ: SATIN ALMAYA DAYALI

Taraflar arasında görülen davada;

Davacı, sahip olduğu taşınmazla ilgili elektrik, su, vergi gibi işlemlerin takibi için davalıyı 18.06.2003 tarihli vekaletname ile vekil tayin ettiğini, davalının ise vekalet görevini kötüye kullanarak maliki olduğu dava konusu 162 ada 15 sayılı parseldeki 15 no’lu bağımsız bölümü dava dışı kişiye sattığını, vekaletnamede satış yetkisinin de olduğunu sonradan öğrendiğini, satış nedeniyle kendisine herhangi bir bedel ödenmediğini, haberi ve izni olmadan satışın yapıldığını, Alman vatandaşı olması ve yurt dışında da ikamet etmesi nedeniyle davalının kendisini oyaladığını ileri sürerek, çekişmeli bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adına tescilini, mümkün olmazsa şimdilik 60.000,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

Davalı, iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, dava konusu taşınmazın satışı konusunda davacı ve yeni…’nın anlaştığını, 45.000,00 TL satış bedelini davacının elden aldığını, davacının yurt dışına çıkması gerektiğinden dolayı devri yapabilmesi için kendisini vekil tayin ettiğini, anlaşmaya uygun taşınmazı …’ya devrettiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, tapu kayıt maliki aleyhine açılan bir dava bulunmadığından tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, dava konusu bağımsız bölümün satış bedelinin ödendiğinin davalı tarafından ispat edilemediği, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gerekçesiyle tazminat isteğinin kabulü ile 45.000,00 TL’nin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 18.06.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat gelmedi, diğer temyiz eden vekili Avukat …geldi, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, tapu iptal ve tescil istekli davaların tapu kayıt malikine karşı açılması gerektiği, eldeki davada kayıt maliki …’ya husumet yöneltilmediği gözetilerek iptal ve tescil isteğinin reddedilmesi doğru olduğu gibi, davacı taraf davalının vekalet görevini kötüye kullanarak çekişmeli bağımsız bölümü dava dışı kişiye temlik ettiğini, zararlandırıldığını, taşınmazın kötüniyetle üçüncü kişiye geçtiğini ileri sürerek iptal ve tescil, olmazsa bedele hükmedilmesini istediği, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayalı davalarda zamanaşımı süresinin bulunmadığı, iptal ve tescil isteğinin kayıt malikinin davalı olarak gösterilmemesi nedeniyle dinlenemediği, eldeki davada vekil eden ile vekil arasındaki vekalet sözleşmesinden kaynaklanan bir talebin mevcut olmadığı, bir başka söylemle iç temsilden kaynaklanan istekte bulunulmadığı, aksine vekalet sözleşmesi ile vekil kıldığı davalının vekalet görevini kötüye kullandığı iddiasının ileri sürüldüğü, somut olayda zamanaşımının uygulama yeri olmadığı gözetilerek bedele hükmedilmesi de yerindedir. Taraf vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan davacı vekili için 2.037 TL. duruşma vekâlet ücretinin duruşmaya gelmeyen karşı temyiz eden davalıdan alınmasına, aşağıda yazılı 16.70 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan, 2.304.95 TL. bakiye onama harcının da davalıdan alınmasına, 04/07/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

Davacı, çekişme konusu taşınmazın elektirik, su, vergi ve diğer işlemlerini yapması için davalıyı vekil tayin ettiğini, ancak davalının taşınmazı dava dışı kişiye aktardığını öğrendiğini ileri sürüp tapu iptali- tescil mümkün olmaması halinde bedel istemiştir.

Davalı 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini bildirip davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, iptal- tescil isteğinin reddine, bedel isteğinin kabulüne karar verilmiş, karar taraflarca temyiz edilmiştir.

Bilindiği üzere, tapu iptali tescil istekli davalar kayıt maliki ya da malikleri aleyhine açılır. Eldeki davada kayıt malikine dava yöneltilmemiş, vekil davalı olarak gösterilmiştir. Bu nedenle iptal-tescil isteğinin reddedilmesi doğrudur. Davacının temyiz itirazı yerinde görülmediğinden reddine.

Davalının temyiz itirazına gelince;

Davacının 18.06.2003 tarihinde … Noterliğinde çekişme konusu taşınmazın satış yetkisini de içerir biçimde davalıyı vekil tayin ettiği, davalının davacıya ait 162 ada 15 nolu parseldeki 10/160 arsa paylı 15 nolu meskeni 01.11.2007 tarihinde dava dışı kişiye satış suretiyle temlik ettiği kayden sabittir.

Davacı ile davalı arasındaki ilişki vekalet sözleşmesine dayanmaktadır. Vekil eden dolaysız temsil yolu ile kendi namı ve hesabına alınanların teslimine ilişkin şahsi nitelikteki hakkını TBK’nun 147/5 (818 sayılı BK’nun 126/4) maddesinde öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresi içinde kullanmalıdır. TBK’nun 149 ( 818 sayılı BK’nun 128) maddelerine göre de zamanaşımı alacağın muaccel olması ile başlar.

Somut olayda davacının alacağı, davalının taşınmaz bedelini aldığı ve zimmetine geçirdiği tarihte bir başka ifadeyle satış tarihinde muaccel hale gelmiştir. Dava tarihi itibariyle 5 yıllık zamanaşımının dolduğu açıktır.

Tüm bu nedenlerle davanın tümden reddedilmesi için hükmün bozulması düşüncesinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun onama görüşüne katılamıyoruz.