T.C. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi
Esas: 2022/7759
Karar: 2023/315
K.T.: 19.01.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki icra memur muamelesini şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın aktif husumetten reddine karar verilmiştir.
Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde; şikayete konu icra dosyasından 3.şahıslara 06.05.2019 tarihli müdürlük kararına istinaden gönderilen 89/1 haciz ihbarnamelerine dava dışı üçüncü kişiler tarafından itiraz edilmesine karşın alacaklı yanca yeni bir talep doğrultusunda ikinci kez aynı şekilde 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesinin hatalı olduğundan bahisle icra müdürlük kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; İcra mahkemelerine açılan şikayet davaları hak düşürücü süreye tabi olduğunu, İcra memurunun muamelesinin asıl muhatabı taraflarına ihbarname çıkarılan 3. Şahıslar olduğunu, söz konusu 3. Şahısların herhangi bir şikâyeti olmadığı halde asıl borçlunun bu davayı açmasında bir hukuki yarar bulunmadığını, şikâyet konusu haklı olmamakla beraber haklı bile olsa bundan zarar görecek olanlar da 3. Şahıslar olduğunu, kaldı ki şahısların itiraz etmesi üzerine ikinci haciz ihbarnamesi de taraflarına gönderilmediğini, davacının dava açmakta hukukî yararının bulunmasının bir dava şartı olduğu hususu kesin olduğunu, davacı hakkında kavuşmak için, hâli hazırda mahkeme kararına muhtaç bir konumda değilse onun hukukî yararının bulunduğundan söz etmek mümkün olmadığını, davacı borçlunun ticari ilişkileri nedeniyle alacağı olması muhtemel olan birtakım kişi ve kurumlara İİK m 89/1 hükmüne dayanan haciz ihbarnameleri alacaklı sıfatıyla taraflarınca gönderildiğini, … İnş. Müh. San. Ve Tic. Ltd. Şti., … Müh. San. Tic. Ltd Şti. ve … borçlu tarafın alacaklısı olması muhtemel 3. Şahıslar olduğunu, bu şahıslara taraflarınca 25.04.2019 ve 28/04/2019 tarihlerinde İİK m. 89/1 haciz ihbarnameleri gönderildiğini, şahıslarca alacağın mevcut olmaması nedeniyle itiraz edildiğini, taraflarınca yapılan ihbarnameler hukuka uygun olduğunu, ancak borç bu yolla karşılanamadığını, borçlunun borcunu ödememesi ve icra işlemlerinin sonuçsuz devam etmesi üzerine taraflarınca yine aynı 3. Şahıslara 1 yılı aşkın bir süre sonra yeniden bu sefer farklı bir alacağın doğmuş olma ihtimaline karşılık 29.06.2020 tarihinde İİK m. 89/1 ihbarnameleri gönderildiğini ve yine 3. şahıslarca itirazda bulunulduğunu, davacı taraf birinci haciz ihbarnameleri gönderildikten sonra 3. şahıslarca itiraz edildiğinden artık aynı maddeye dayalı başkaca herhangi bir ihbarname gönderilemeyeceğinden bahisle işbu davayı açtığını, oysa hiç bir kanuni temelinin bulunmadığını, üçüncü kişinin birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmesinden sonra, borçlunun üçüncü kişide yeni bir alacağı doğmuşsa, İİK m.89’a uygun olarak bu (yeni) alacağın haczini sağlamak amacıyla, üçüncü kişiye (yeni) birinci haciz ihbarnamesi gönderilebileceğini, ikinci sefer gönderilen birinci haciz ihbarnamelerinde yeni bir alacağın doğmuş olma ihtimaline dayandıklarını, bu durumda herhangi bir hukuksuzluk bulunmadığından bahisle davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava şartlarından olan husumet (sıfat) ehliyetinin, davanın tarafları arasındaki ilişki ile ilgili olup, dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verilebilmesi için bu kişilerin gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına haiz olmaları gerekeceğini, bir subjektif hakkı dava etme yetkisinin (dava hakkı), kural olarak o hakkın sahibine ait olduğunu(aktif husumet), somut olada, takip dosyasında davacının borçlu olduğunu, … Müh. San ve Tic. Ltd. Şti. … ve … İnş. Müh. San ve Tic. Ltd.Şti ‘nin takip dosyasında 3.şahıs konumunda bulunduğunu, davacı borçlu tarafça ikinci kez gönderilen 89/1 haciz ihbarnamelerine itiraza ilişkin yasal hak tanınmadığından davacının şikayetinin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı borçlu vekili, müvekkilinin aktif husumetinin olduğunu, mahkemece şikayet dilekçesinin esası incelenmeden karar verildiğini, üçüncü şahıslara gönderilen haciz ihbarnamelerine itiraz edilmesine karşın icra müdürlüğünce yeniden haciz ihbarnamesi gönderilmesine dair kararın hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyuşmazlığın borçlunun 3. kişilere gönderilen haciz ihbarnamelerinin iptali istemine ilişkin şikayet niteliğinde olduğunu, İİK’nın 89. maddesi gereği borçlunun 3. kişideki hak ve alacaklarının haczi için haciz ihbarnamesi gönderilmesi halinde, 3. kişinin, borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapması, yok ise icra dairesine itirazlarını bildirmesi gerekeeğini, bu durumun 3. kişinin hukukunu ilgilendirmekte olduğunu ve borçlunun korunmaya değer hukuki yararı olmadığından onun tarafından şikayet konusu yapılamayacağından bahisle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı borçlu, istinaf dilekçesinde belirttiği hususlarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık,borçlunun 3. kişilere gönderilen haciz ihbarnamelerinin iptali istemine ilişkindir.
İlgili Hukuk
İİK’nun 18 ve 89. Madde ile ilgili maddeleri
Değerlendirme
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlu vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.