
T.C.YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ
Esas:2022/8009
Karar:2024/1800
K.T.:19.03.2024
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
Sanık hakkında katılan …’ı kasten yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden; İlk Derece Mahkemesince hükmolunan cezanın tür ve miktarı ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen mahkûmiyet kararı ve bu karara yönelik temyizin niteliği karşısında; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca hükmün temyizinin mümkün olmadığı belirlenmiştir.
Sanık hakkında katılan …’yı kasten yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden; Bölge Adliye Mahkemesince sanık hakkında basit kasten yaralama suçundan verilen kararın türü ve karar tarihi gözetildiginde, 28.02.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca, ilk defa bölge adliye mahkemesince mahkûmiyet kararı verildiğinden temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 …
maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
… 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.06.2017 tarihli ve 2016/271 Esas, 2017/200 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında katılan …’ı kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 58 … maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, hak yoksunluklarına, hükmolunan cezanın, aynı Kanun’un 51 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ertelenmesine ve aynı Kanun’un 51 … maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 1 yıl süreyle denetime tabi tutulmasına karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 05.12.2017 tarihli ve 2017/2020 Esas, 2017/2215 Karar sayılı kararları ile sanık hakkında katılan …’ı kasten yaralama suçundan İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılanlar vekilinin istinaf başvurusu üzerine 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 … maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile;
a) Sanık hakkında katılan …’ı kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 58 … maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, hak yoksunluklarına,
b) Sanık hakkında katılan …’yı kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 58 … maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebebi; sanığın atılı suçları işlediğine dair delil bulunmadığına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
… 3. İcra Müdürlüğünün 2015/2180 Esas sayılı takibi nedeniyle sanık …’ın borçlarından dolayı taşınır mallarının haczedilerek temyiz dışı katılan … …’ya ait … deposuna konulduğu aradan bir süre geçtikten sonra borçların ödenmesi üzerine malların teslimi için işlem yapılarak 17.11.2015 tarihinde … deposuna icra emriyle birlikte gidildiği, malların teslim
edildiğine ilişkin tutanağın düzenlendiği fakat malların o gün için sanığa teslim edilmediği, ertesi gün sanığın yanında işçileri de olduğu halde malları teslim almak üzere … deposuna gittiği fakat nakliye ücreti konusunda çıkan anlaşmazlık üzerine sanık ve yanında bulunan işçiler ile katılanlar … ve … arasında tartışma ve kavga çıktığı, … ve …’un basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek biçimde sopa ile vurulmak suretiyle yaralandıkları, katılanlar depodan iki adet televizyon alındığını ileri sürmüş iseler de bu konuda bir kanıt elde edilemediği, tanık R.U.’nun sanık …’ın taşıma parasını çok görerek eşyaları sonra taşıtırım diyerek eşyaları almadan ayrıldığını beyan ettiği, yapılan eylemin mevcut dosya durumu dikkate alındığında yağma suçunu değil katılan …’ a yönelik kasten yaralama suçunu oluşturduğu, katılan …’un ilk ifadesinde kendisine vuranı görmediğini söylediği, bu durumda sanık …’ın ona sopayla vuran kişi olup olmadığına dair kesin bir delil bulunmadığı belirtilmiş, sanık … hakkında katılan …’a karşı eyleminden hüküm kurulmuş ancak katılan …’a yönelik eylemden hüküm kurulmamıştır.
Sanık savunması, katılanların beyanları, 14.09.2011 tarihli haciz tutanağı, 05.01.2016 tarihli teşhis tutanağı, katılanlara ait 18.11.2015 tarihli adlî raporlar, 17.11.2015 tarihli … teslim tutanağı, 04.03.2015 tarihli ihtiyati haciz tutanağı, iletişimin tespiti kayıtları, nüfûs ve adlî sicil kayıtları dava dosyasında mevcuttur.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Olay tarihi öncesinde sanık … hakkında … 3. İcra Müdürlüğünün 2015/2180 Esas sayılı dosyasında yapılan icra takibi sonucu bir kısım eşyalarının haczedilerek temyiz dışı katılan … …’nın sahibi olduğu katılanlar … ve …’nın da işçi olarak çalıştıkları … … LTD. Şirketine ait depoya götürüldüğü, sanık …’ın borcunu ödedikten sonra 17.11.2015 tarihinde eşyaların kendisine iadesi için gerekli işlemleri yaptırdığı ancak zamanın geç olması sebebiyle icra memurunun ricasıyla eşyaların teslim edildiğine dair tutanağı imzalayarak ertesi günü eşyalarını almak üzere anlaştığı, olay tarihi olan 18.11.2015 günü sabahleyin eşyalarını teslim almak üzere depoya gittiğinde ödenecek nakliye gideri konusunda katılanlar … ve … ile aralarında tartışma çıktığı, tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine sanığın eline geçirdiği sopa ile her iki katılana vurmak suretiyle basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı ve olay yerinden ayrıldığı, sanığın kasten yaralama suçunu katılanlar … ve …’a karşı işlediği bu sebeple iki kez cezalandırılmasına karar vermek gerektiği gözetilmeksizin tek bir kasten yaralama suçundan cezalandırılmasına karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla istinafa konu kararın kaldırılarak sanığın katılanlar … ve …’a karşı işlediği sabit olan silahla kasten yaralama suçundan iki kez cezalandırılmasına karar verildiği belirtilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Sanık Hakkında Katılan …’ı Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince hükmolunan cezanın tür ve miktarı ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen mahkûmiyet kararı ve bu karara yönelik temyizin niteliği karşısında 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendinde yer verilen; “… ilk
derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçun, aynı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında da bulunmadığı dikkate alındığında, sanık müdafiinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.
B. Sanık Hakkında Katılan …’yı Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Oluşa ve dosya kapsamına göre; olayın sanık ile katılan arasında nakliye ücretindeki anlaşmazlık nedeniyle çıktığı, hukukî uyuşmazlıkların haksız tahrik nedeni olmayacağı, katılandan kaynaklanan ve sanığa yönelik haksız tahrik oluşturabilecek herhangi bir söz ya da davranış bulunmadığı anlaşıldığından, Tebliğnamenin bozma görüşüne iştirak olunmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, hükme esas alınan adlî raporun yeterli olduğu, dosya kapsamında eksik incelemenin söz konusu olmadığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, suç vasfı ve yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
A. Sanık Hakkında Katılan …’ı Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe başlığı altında (A) paragrafında açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Sanık Hakkında Katılan …’yı Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe başlığı altında (B) paragrafında açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 05.12.2017 tarihli ve 2017/2020 Esas, 2017/2215 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
03.2024 tarihinde karar verildi.