T.C. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi
Esas: 2017/2365
Karar: 2017/4563
Tarih: 28.12.2017
- İHTİYATİ HACİZ KOŞULLARI
ÖZET: Talep, alacak davasının yargılaması sırasında davacıların İİK’nın 257. maddesi gereğince ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkindir. Somut olaya gelince düzenlenen tutanak ve belgelerde davalı alt yüklenicinin işi bıraktığına dair ibareler olduğu yine davacıların davalı şirkete avans ödenesi yaptığına dair banka dekontları ve … ödemeleriyle ilgili makbuzlar bulunduğu ve davacıların noter ihtarnamesi ile bu alacaklarını talep etmiş olup davalının ödemeden kaçındığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle para alacağı bulunması, muaccel olması ve talep edilmesine rağmen ödemeden kaçınılmış olması sebebiyle İİK’nın 257/I. maddesindeki ihtiyati haciz koşulları oluştuğundan mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir
Yukarıda tarih ve numarası yazılı ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen kararın temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Talep, alacak davasının yargılaması sırasında davacıların İİK’nın 257. maddesi gereğince ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkin olup, mahkemece 04.04.2016 tarihinde ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Yerel mahkemece, İİK’nın 265/II. maddesi uyarınca itirazı kabil olmak üzere karar verildiği belirtilmiş ise de; bu maddeye göre itiraz, ancak ihtiyati haciz isteminin kabulü halinde yapılabilecek bir kanun yolu olduğu, İİK’nın 258/son maddesinde ihtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklı kanun yoluna başvurabileceği belirtilmiştir. 02.03.2005 tarih ve 5311 sayılı Kanun’un 16. maddesi ile 258. maddenin üçüncü fıkrası “ihtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Böyle Adliye Mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.” şeklinde değiştirilmiş ise de, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilen 04.04.2016 tarihi itibariyle Böyle Adliye Mahkemeleri faaliyete geçmediğinden değişiklikten önceki hükme göre kanun yoluna başvurulabileceği ve bu kanun yolunun da temyiz kanun yolu olduğu kabul edilmiş ve süresinde yapılan temyiz başvurusunun incelenmesine geçilmiştir.
İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına geçici olarak el konulması olarak tanımlanmaktadır. İhtiyati haciz kararı talep edebilmek için alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması ya da İİK’nın 257/II. maddesindeki koşulların gerçekleşmiş bulunması gerekir.
İİK’nın 258/I. maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış, bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması yeterli kabul edilmiştir. Maddi hukuka göre kimin haklı veya haksız olduğu İİK’nın 264. maddesi kapsamında yapılacak inceleme veya açılacak menfi tesbit, itirazın iptâli ya da istirdat davasında araştırılacak ve değerlendirilecektir.
Somut olaya gelince düzenlenen tutanak ve belgelerde davalı alt yüklenicinin işi bıraktığına dair ibareler olduğu yine davacıların davalı şirkete avans ödenesi yaptığına dair banka dekontları ve … ödemeleriyle ilgili makbuzlar bulunduğu ve davacılar … 35. Noterliği’nin 07.08.2015 gün 24910 yevmiye nolu ihtarnamesi ile bu alacaklarını talep etmiş olup davalının ödemeden kaçındığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle para alacağı bulunması, muaccel olması ve talep edilmesine rağmen ödemeden kaçınılmış olması sebebiyle İİK’nın 257/I. maddesindeki ihtiyati haciz koşulları oluştuğundan mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeler ile reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile mahkemenin 04.04.2016 gün 2016/108 Esas sayılı dosyada verdiği ihtiyati haciz talebinin reddine dair kararının BOZULMASINA, İİK’nın 258/son maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi. 5766 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince alınması gereken bakiye 114,30 TL Yargıtay başvurma harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 28.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.