T.C. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi
Esas: 2022/5112
Karar: 2022/7116
K.T.: 19.09.2022
- BOŞANMA DAVASI
- MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
- DAVA DİLEKÇESİNDE DELİL BİLDİRMEYEN DAVACI
- ISLAH DİLEKÇESİ İLE İLERİ SÜRÜLEN VAKIALARA YÖNELİK DELİL BİLDİRME
ÖZET: Davacı kadın, dava dilekçesinde herhangi bir delil bildirmemiş, 30/01/2019 tarihli dilekçe ile dava dilekçemizi yeniliyoruz demek suretiyle delilerini bildirmiş ve 22/10/2019 tarihli celsede söz konusu dilekçenin ıslah dilekçesi olarak değerlendirilmesi talebinde bulunmuştur. Davacı kadın dilekçeler aşamasında delil bildirmediğinden, ıslah dilekçesi ile ileri sürdüğü yeni vakıalara yönelik delil bildirebilir. Yapılan incelemede davacı kadının ıslah dilekçesiyle yeni vakıa bildirmediği anlaşılmaktadır. O halde, usulüne uygun şekilde süresinde dayanılmayan tanık deliline göre dinlenilen tanık beyanları esas alınıp, davalı erkeğe kusur yüklenilerek, davacı kadının TMK 166/1. maddesine dayalı boşanma davasının kabulü usul ve kanuna aykırı ise de, bu husus temyiz kapsamı dışında bırakıldığından bozma sebebi yapılmamış ve eleştirmekle yetinilmiştir.
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre, tarafların dava veya cevap dilekçelerinde (HMK m. 119/l-e-f, HMK m. 129/1-e-f) iddia ve savunmanın dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini ve iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceğini açıkça göstermek zorunluluğu bulunmaktadır. Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. ( HMK m.176 ) Islah, bunu yapan tarafın teşmil edeceği noktadan itibaren, bütün usul işlemlerinin yapılmamış sayılması sonucunu doğurur. (HMK m. 179) HMK’nun 176 vd. maddelerine göre, taraflardan herbiri dava/cevap dilekçesini ıslah ederek yeni bir vakıa ekleyebilir yeni vakıa için delil gösterebilir. Davacı kadın, dava dilekçesinde herhangi bir delil bildirmemiş, 30/01/2019 tarihli dilekçe ile dava dilekçemizi yeniliyoruz demek suretiyle delilerini bildirmiş ve 22/10/2019 tarihli celsede sözkonusu dilekçenin ıslah dilekçesi olarak değerlendirilmesi talebinde bulunmuştur. Davacı kadın dilekçeler aşamasında delil bildirmediğinden, ıslah dilekçesi ile ileri sürdüğü yeni vakıalara yönelik delil bildirebilir. Yapılan incelemede davacı kadının ıslah dilekçesiyle yeni vakıa bildirmediği anlaşılmaktadır. O halde, usulüne uygun şekilde süresinde dayanılmayan tanık deliline göre dinlenilen tanık beyanları esas alınıp, davalı erkeğe kusur yüklenilerek, davacı kadının TMK 166/1. maddesine dayalı boşanma davasının kabulü usul ve kanuna aykırı ise de, bu husus temyiz kapsamı dışında bırakıldığından bozma sebebi yapılmamış ve eleştirmekle yetinilmiştir.
Mahkemece, davalı erkek tam kusurlu bulunarak davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) hükmedilmiş ise de, yukarıda 2. bentte belirtildiği üzere davalı erkeğin kusurlu bir davranışı kanıtlanamamıştır. Davalı erkeğe bir kusur yüklenemeyeceğine göre Türk Medeni Kanunu’nun 174/1-2. maddesi koşulları gerçekleşmemiştir. Davacı kadının maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) isteklerinin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 19.09.2022 (Pzt.)