T.C. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi
Esas: 2022/12598
Karar: 2023/1603
K.T.: 13.03.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki icra takibinin iptali istemli şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne, takibin davacı-borçlu yönünden iptaline karar verilmiştir.

Kararın davalı-alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili banka aleyhine … 15. İcra Müdürlüğünün 2021/5919 Esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, takip dayanağı ilamın tapu iptali ve tescil davası olduğunu, kesinleşmedikçe uygulanamayacağını, her ne kadar takibe konu edilen yargılama gideri ve vekalet ücreti eda niteliğinde kabul edilse bile ilamın esası gayrimenkulun aynına ilişkin olduğundan ve kesinleşmedikçe uygulanamayacağından eklentilerinin de borçludan istenebilmesi için hükmün kesinleşmesinin gerektiğini, takip konusu mahkeme ilamını istinaf ettiklerini, takip tarihi itibariyle ilamın kesinleşmediğini belirterek icra takibinin iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; icraya konulan mahkeme ilamının terditli bir davaya ilişkin olmadığını, davanın her iki davalı açısından da ıslah edilerek bedele hükmedilmesinin talep edildiğini, terditli davalar asıl davanın tabi olduğu inceleme usulüne tabi olsa da, ıslahtan sonra oluşan davanın tamamen bağımsız, yeni bir davanın inceleme usulüne tabi olduğunu, başlangıçta davalılardan inşaat şirketi açısından tapu iptali tescil, diğer davalı banka açısından ise ipoteğin kaldırılması istemli dava açılarak ıslah ile bedele dönüştürülen davaya ilişkin ilamın kesinleşmeden icraya konulabileceğini beyan ederek davanın reddi istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; somut olayda, takip konusu ilamın incelenmesinde, davacı tarafından tapu iptal ve tescil davası açıldığı anlaşılmıştır. Takip konusu ilamda temelde dava, gayrimenkulün aynına taalluk ettiğinden ilam kesinleşmeden, ilamlı icra takibine konulamayağı gerekçesiyle şikayetin kabulüne, takibin davacı-borçlu yönünden iptaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Cevap dilekçesini tekrarla, icraya konulan mahkeme ilamının terditli bir davaya ilişkin olmadığını, davanın her iki davalı açısından da ıslah edilerek bedele hükmedilmesinin talep edildiğini, terditli davalar asıl davanın tabi olduğu inceleme usulüne tabi olsa da, ıslahtan sonra oluşan davanın tamamen bağımsız, yeni bir davanın inceleme usulüne tabi olduğunu, başlangıçta davalılardan inşaat şirketi açısından tapu iptali tescil, diğer davalı banka açısından ise ipoteğin kaldırılması istemli dava açılarak ıslah ile bedele dönüştürülen davaya ilişkin ilamın kesinleşmeden icraya konulabileceğini, bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; somut olayda, takip konusu ilamın incelenmesinde, davanın önce tapu iptal tescil ve ipoteğin kaldırılması davası olarak açıldığı, daha sonra davacının davayı ıslah ederek talebini bedele dönüştürüldüğü ve alacağın talep edildiği, her ne kadar mahkemece, alacağa hükmedilmiş ise de, temelde davanın gayrimenkulün aynına taalluk ettiğinden, dayanak ilamın kesinleşmeden ilamlı icra takibine konulamayacağını ve asıl karar kesinleşmedikçe, eklenti niteliğindeki alacak tutarlarının tahsilini teminen de ilamlı icra takibi başlatılamayacağı, bu nedenle yerel mahkeme kararının yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Alacaklı vekili; istinaf dilekçesini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, takibe dayanak ilamın gayrimenkulun aynına ilişkin olduğundan kesinleşmeden takibe konamayacağından bahisle takibin iptali istemine ilişkindir.

İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 367/2 maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İcra İflas Kanunun 41. maddesi yollaması ile 16. maddesi.

Değerlendirme

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.