T.C.YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ
Esas: 2020/45
Karar:2020/3569
K.T.:17.06.2020
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R-
Davacı vekili, dava dışı borçlu … İnşaat Taah. Mad. Nak. San Tic. Ltd. Şti’ne kredi kullandırıldığını, davalı …’ın söz konusu kredilerde müştereken ve müteselsilen sorumluluğunun bulunduğunu, kredi borcunun ödenmediğini, davalı borçlu aleyhine Yozgat 2. İcra Müdürlüğü’nün 2012/1189 sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun adına kayıtlı gayrımenkullerin diğer davalılara devredildiğinin tespit edildiğini beyan ederek davalılar arasındaki tasarrufların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve … vekili davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece: davacının, duruşma gününden haberdar olmasına karşın davayı takip etmediğinden, 13/06/2019 tarihinde HMK.’nun 150.maddesi uyarınca yenileninceye kadar “dosyanın işlemden kaldırılmasına, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak da üç ay içerisinde yenilenmediğinden, HMK.’nun 150/5.maddesi gereğince “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davasıdır.
Davacı vekili 12.06.2019 tarihli mazeret dilekçesinde “Yozgat mahkemelerinde duruşmalarım bulunduğundan duruşmaya iştirak edilemeyeceği, Duruşma gün ve saatinin Uyap üzerinden öğrenileceği” belirtilmiştir. Mahkemece 13.06.2019 tarihli duruşmada davacının mazeret dilekçesinin belgeli olmaması gerekçesi ile reddine, davacının duruşma gününden haberdar olmasına karşın davayı takip etmediğinden 13.06.2019 tarihinde HMK 150 maddesi uyarınca yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmişse de mahkemece verilen karar doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin (avukatın) başka bir şehirde başka bir adliyede duruşması olması hayatın olağan akışına uygundur. Mahkemece davacının mazeret beyanına göre, mazeretini delillendirmek üzere süre vererek ve söz konusu kararın da davacıya tebliğini sağlayarak süre sonunda karar verilmesi gerekirken, delil ibrazı istenmeksizin dosyanın işlemden kaldırılıp sonrasında da davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17.06.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.