T.C. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi
Esas:
 2015/37250
Karar: 2016/3142
Tarih: 15.02.2016

  • İŞE İADE DAVASI
  • TESPİT DAVASI

ÖZET: İşe iade davası “tespit davası” olup işe iade davasının sonucunda işçilik alacaklarının tahsili yönünde eda davası hükmü kurulamaz.

(İş Mahkemesi Sıfatıyla)

YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:

İş sözleşmesinin geçerli neden olmadan davalı işveren tarafından feshedildiğini belirtilen davacı işçi feshin geçersizliğine ve işe iadesi ile işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı … vekili, davacının diğer davalı alt işveren işçisi olduğunu savunurken, davalı … AŞ vekili ise iş sözleşmesinin ikale sözleşmesi ile sonlandırıldığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.

Mahkemece, davalı işveren tarafından yapılan fesih işleminin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesiyle davacının, davalı alt işveren … AŞ’ye iadesine, işe iadenin maddi sonuçlarından davalıların birlikte sorumlu tutulmalarına karar verilmiştir.

4857 sayılı İş Kanununun 18 vd. maddeleri uyarınca feshin geçersizliği istemi yani işe iade davasında kurulacak hüküm tespit hükmü niteliğindedir. Dolayısıyla işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre için ücret ve diğer hakların miktar belirtilmeksizin, faiz ile ilgili herhangi bir ibare de kullanılmaksızın hüküm altına alınması ve ödenmesi gerektiğinin tespiti ile yetinilmesi gerekir.

Tespit davalarında yalnızca tespit hükmü verilir, eda hükmü verilemez.

Dosya içeriğine göre somut uyuşmazlıkta davacı işçinin iş sözleşmesinin işletmesel karar uyarınca feshedilmesinin geçerli nedene dayanmadığı anlaşıldığından feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesi isabetlidir. Ancak hüküm fıkrasında “ davacının yasal süresi içerisinde işe başlatılmaması halinde işçinin dört aylık ücret tutarında işe başlatmama tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacıya süresinde başvurması halinde kararın kesinleşmesine kadar haketmiş olduğu en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” şeklinde eda hükmü kurulması da hatalı olmuştur

Yukarıda açıklanan nedenlerle, 4857 sayılı İş Yasasının 20/3. maddesi uyarınca mahkeme kararı bozulup ortadan kaldırılmış ve Dairemizce aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;

Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının alt işveren davalı … Güv.Danış.Hizm.AŞ’ye İŞE İADESİNE,

Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı alt işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminattan her iki davalı birlikte sorumlu olmak kaydı ile miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,

Davacı işçinin işe iadesi için davalı alt işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin GEREKTİĞİNE,

Alınması gereken 29,20 TL harçtan peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,00 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,

Davacının yapmış olduğu 252,20 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,

Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,

Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,

Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalılara iadesine, 15.02.2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.