T.C. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi
Esas: 2022/11521
Karar: 2023/3724
K.T.: 05.07.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : … Batı 7. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde; 2017 yılı Kasım ayında çıkan tartışmada davalı kadının erkeğe hakaret ettiğini, erkeği eve almayacağını söylediğini, tarafların yaklaşık 2 yıldır ayrı yaşadıklarını, davalı kadının tarafları barıştırmak isteyen aile fertlerine eşini sevmediğini, onu istemediğini söylediğini, erkeğin telefonunu engellediğini, ortak çocuk Hasan’a erkeğin gıyabında hakaret içerikli sözler söylediğini, özen ve sadakat yükümlülüğüne uymadığını, ilgisiz ve soğuk davranışlar sergilediğini, sık sık hakaret edip aşağıladığını, taraflar ayrı yaşamaya başlamadan önce de yatakları ayırdığını, cinsellikten kaçındığını, babası vefat ettiğinde baş sağlığı dilemek isteyen erkeğe bağırıp hakaret ettiğini, temizlik takıntısı olduğunu, bu sebeple misafir kabul etmediğini, ortak çocukları babalarına karşı doldurduğunu, ortak çocuklara ilgisiz olduğunu belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, ortak çocuklar yararına 500,00’er TL tedbir-iştirak nafakasına, erkek yararına 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkeğin defalarca kadını aldattığını, sözlü ve fiziksel şiddette bulunduğunu, tehdit ve hakaretler ettiğini, en son 2017 yılı Kasım ayında çıkan tartışmada kadını darp edip evi terk ettiğini, en son taraflarla aynı köylü olan E. isimli kadın ile birliktelik yaşamaya başladığını, evin geçimini sağlamadığını, annesinin de kadına hakaret içerikli mesaj gönderdiğini belirterek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına aylık 1.500,00’er TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, yine kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminata, 75.000 TL değerindeki ziynetlerin bedellerinin yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı-karşı davacı kadının başkalarının yanında davacı-karşı davalı erkeğe hakaret ve rencide edici kelimeler kullandığı, eşini sevmediğini ve istemediğini söylediği, erkeğin babasının cenazesine katılmadığı ve taziye amaçlı görüşmediği, davacı-karşı davalı erkeğin ise davalı-karşı davacı kadını E. İsimli kadınla aldattığı, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, evi terk ettiği, evin ve çocukların ihtiyaçları ile ilgilenmediği, böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, sosyal inceleme raporundaki tespitler ve ortak çocuk…in üstün yararı doğrultusunda velâyetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 900,00 TL tedbir ve iştirak nafakası takdirine, kadının asgari ücretle çalışması, evin geçimini sağlaması ile erkeğin sosyal ekonomik durumu ile kadının gelir düzeyindeki fark nedeniyle kadının yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ödenmesine, yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynet alacağı talebinin tefrikiyle başka esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, aleyhine hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları ile maddî ve manevî tazminatlar, erkeğin reddedilen tazminat talepleri yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı bakımından kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin bir kusurunun bulunmadığını, kadının tam kusurlu olduğunu, erkeğin E. İsimli kişi ile eşini aldatmadığını, bu kişinin, eşinin akrabası olduğunu, ona sadece borç verdiğini, kadının cinsel birliktelikten kaçındığını, evlilik birliği içerisinde kadın tarafından alınmış bir darp raporunun olmadığını, erkeğin kepçe operatörü olarak çalışması nedeniyle kışın iş yapamadığını bu sebeple kadının gelirinin erkekten fazla olduğunu, kadının ortak çocuğa ilgisiz davrandığını, velâyetin anneye verilmesinin hatalı olduğunu, aleyhine hükmedilen tazminat ve nafakaları ödeme gücünün olmadığını ileri sürerek, kadının kabul edilen karşı davası, kusur belirlemesi, velâyet, aleyhine hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar, kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda kadını aldatan, kadına şiddet uygulayan ve evin geçimine katkı sağlamayan erkeğin tam kusurlu olduğunu, erkeğin kendisine ait iş makinesiyle çalışıp yüksek gelir elde ettiğini, tazminat ve nafakaların miktarlarının düşün olduğunu ileri sürerek, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesin talep etmiştir.

C. Gerekçe

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl ve karşı davaların kabulüne ilişkin şartlar ile kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakaların şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ile miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin ortak çocuğun menfaatine uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 323 üncü maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı- karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı- karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk …yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un hakkaniyet ilkesi ile ilgili 4 üncü maddesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı- karşı davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun’un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile ortak çocuk …yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile ortak çocuk …yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönlerinden BOZULMASINA,

Davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı- karşı davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Osman’a yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Fatma’ya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.