T.C. Yargıtay 1. Ceza Dairesi
Esas: 2022/828
Karar: 2023/823
K.T.: 06.03.2023
- İFADE ALMA VE SORGUDAKİ YASAK HÜKÜMLER
- KARAKOLDA İFADESİ ALINAN ŞÜPHELİNİN AYNI OLAY İLE İKİNCİ KEZ İFADESİ SAVCILIK TARAFINDAN ALINMALIDIR
ÖZET
5271 sayılı Kanun’un 148 inci maddesinin beşinci fıkrasında “Şüphelinin aynı olayla ilgili olarak yeniden ifadesinin alınması ihtiyacı ortaya çıktığında, bu işlem ancak Cumhuriyet savcısı tarafından yapılabilir.” hükmü bulunmaktadır. Yargılamada, sanığın kollukça şüpheli sıfatıyla 17.08.2019, 19.08.2019 ve 23.08.2019 tarihlerinde ifadeleri alınmıştır. Yine 23.08.2019 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığınca beyanları alınmış, aynı gün kollukça alınan beyanlarındaki gibi olay anlatımında bulunmuş, önceki beyanlarını tekrar ettiği görülmüştür. Bu nedenle somut olayın sübutuna ilişkin kollukça alınan beyanları değil Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan beyanı esas alınmış, diğer delillerle de bu beyanı desteklendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
MAHKEMESİ:Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli kasten öldürme
HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi
İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun’un) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.04.2021 tarihli ve 2020/117 Esas, 2021/282 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında,
Nitelikli kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
Nitelikli hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 143 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.
B. … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 08.09.2021 tarihli ve 2021/901 Esas ve 2021/749 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanıklar, sanıklar müdafiileri ve Cumhuriyet Savcısının istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
C. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca özet olarak; sanıkların üzerine atılı hırsızlık suçundan temyiz istemlerinin esastan reddine karar verilmesi, kasten öldürme suçundan ise tasarlayarak işlediklerine dair somut bir delil bulunmadığı, 5237 sayılı Kanun’un 81 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen kasten öldürme suçundan cezalandırılmaları gerektiği belirtilerek hükümlerin bozulması gerektiği görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … Müdafiinin Temyiz Nedenleri
Usule,
Sübuta,
Nitelikli kasten öldürme yönünden suç vasfına,
Haksız tahrike,
İlişkindir.
B. Sanık … ve Müdafiinin Temyiz Nedenleri
Sübuta, ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Suç tarihi öncesinde sanık …’in maktulden borç aldığı ancak ödeyemediği, sanık …’ın ise maktulden borç almak istediği ancak kefil gösterememesi nedeniyle maktulün borç vermediği, olaydan bir gün önce sanıkların, maktulü de araçlarına alarak olayın işleneceği Çukur mahallesine doğru gitmeye başladıkları, ancak köyde bir taciz olayı olduğunu sanık …’in öğrenmesi üzerine geri döndükleri,
olay günü sanık …’in defalarca maktulü aradığı, maktulün borç verdiği parayı ve bir miktar tabanca mermisi istediği, sanıkların buluştuktan sonra maktulün yanına gittikleri, sanık …’in mermileri maktule verdiği ve “Çukur mahallesine gidelim borcumu orada vereceğim” diyerek maktulü araçlarına aldıkları, Çukur mahallesine yaklaştıkları sırada sanık … ve maktulün araçtan indikleri, sanık …’in maktulün kafasına tabanca ile ateş ederek öldürdüğü, sanıkların birlikte maktulün üzerini aradıkları, cep telefonu ve o gün bankadan çektiği 16.000 TL parayı aldıkları ve maktulü yaklaşık 25 metre derinliğindeki çukura attıkları, olay yerinin kan olduğunu görmeleri üzerine sprey boya temin ettikleri ve olay yerine geri dönerek kan izlerinin üzerini boyadıkları, olaydan bir gün sonra ise sanık …’in başkası üzerine kayıtlı kendi kullanımındaki hattından maktulün oğlu …’e “selam rahatsız ediyorum, ben babanızın ikinci eşiyim, 6 senedir evliyiz, beraber …’e taşınıyoruz, onu merak etmeyin, orada yaşayacağız artık hadi iyi geceler” şeklinde mesaj attığı belirlenmiştir.
Sanık … üzerine atılı suçlamayı kabul etmemiştir. Sanık … ise Cumhuriyet Başsavcılığında alınan ilk beyanında üzerine atılı suçlamayı tevil yoluyla ikrar etmiş, diğer beyanlarında ve kovuşturma aşamasında ise kabul etmemiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığının, 23.08.2019 tarihli ölü muayene ve otopsi tutanağı ve Adlî Tıp Kurumu … Adlî Tıp Şube Müdürlüğünün, 13.12.2019 tarihli raporuna göre, maktulün ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kafatası kemik kırıkları ile birlikte beyin kanaması ve beyin doku harabiyeti sonucu öldüğü tespit edilmiştir.
HTS kayıtları ve kayıtların incelenmesine ilişkin 22.08.2019 tarihli bilirkişi raporu dosyada mevcuttur.
Sanıkların araçla hareketlerine ilişkin kollukça düzenlenen görüntü izleme ve tespit tutanağı dosyada mevcuttur.
Tanık beyanları, olay yeri inceleme raporu, banka kayıtları ve uzmalık raporları dosyada mevcuttur.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı belirlenmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Sanık … ve Sanıklar Müdafiilerinin Sübut, Sanık … Müdafinin Usule İlişkin Temyiz Nedenleri
Olay ve Olgular başlığının birinci paragrafında da belirtildiği üzere, sanık …’in Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan beyanı, sanık … hazırlık beyanları, katılanlar beyanları, HTS kayıtları, PTS kayıtları, olay yeri inceleme raporu, otopsi tutanakları ve kollukça düzenlenen tutanaklar bir bütün halinde değerlendirildiğinde sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde olay yerine bir gün önceden maktulü götürdükleri, olay yerine yakın mahallede adlî bir vaka meydana geldiğinden eylemi yapmaktan vazgeçtikleri, olay günü yine maktulü araçlarına alarak olay yerine götürdükleri, burada sanık …’in
maktulün kafasına ateş ederek öldürdüğü, birlikte maktulün üzerini arayıp para ve cep telefonunu aldıkları ve maktulü bir çukura attıkları, olay yerinin kan olması nedeniyle tekrar gelerek sprey ile kan izlerinin üzerini boyadıkları, sanık …’in ertesi gün maktulün oğluna maktulün artık … ilinde ikinci eşiyle birlikte yaşayacağına dair mesaj attığı anlaşılmıştır.
5271 sayılı Kanun’un 148 inci maddesinin beşinci fıkrasında “Şüphelinin aynı olayla ilgili olarak yeniden ifadesinin alınması ihtiyacı ortaya çıktığında, bu işlem ancak Cumhuriyet savcısı tarafından yapılabilir.” hükmü bulunmaktadır. Yargılamada, sanığın kollukça şüpheli sıfatıyla 17.08.2019, 19.08.2019 ve 23.08.2019 tarihlerinde ifadeleri alınmıştır. Yine 23.08.2019 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığınca beyanları alınmış, aynı gün kollukça alınan beyanlarındaki gibi olay anlatımında bulunmuş, önceki beyanlarını tekrar ettiği görülmüştür. Bu nedenle somut olayın sübutuna ilişkin kollukça alınan beyanları değil Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan beyanı esas alınmış, diğer delillerle de bu beyanı desteklendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B. Sanık … Müdafiinin Tasarlamaya Yönelik Temyiz Nedeni
Olay ve olgular başlığının birinci paragrafındaki anlatım, sanık …’ın kollukça şüpheli sıfatıyla alınan beyanı, sanık …’in Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan beyanı, tanık beyanları, PTS görüntüleri ve HTS kayıtlarından anlaşılacağı üzere, sanıkların maktul ile aralarındaki borç ilişkilerinden kaynaklı husumet bulunduğu, olaydan önce maktulü öldürmeye karar verdikleri, olaydan bir gün önce maktulü olay yerine götürdükleri, ancak yakın mahallede adlî bir vaka gerçekleşmesinden kaynaklı eylemlerini gerçekleştiremedikleri, ertesi gün eylemlerine sebat ve ısrar göstererek tekrar maktulü, olay yeri inceleme raporuna göre 130 x 73 cm ağız genişliği ve 25 metre derinliği bulunan sanıkların cesedi gizlemeye uygun gördükleri mağara şeklindeki çukurun yanına götürüp öldürdükleri, bu suretle karar ve icra arasında makul bir sürenin geçmiş olduğu anlaşıldığından, tebliğnamedeki bozma içeren görüşe ve sanık müdafiinin temyiz nedenlerine iştirak edilmemiş, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
C. Sanık … Müdafiinin Haksız Tahrike Yönelik Temyiz Nedeni
Sanık …’in hazırlık aşamasındaki beyanlarında kendisine hakaret edilmesi üzerine atılı suçu işlediğini, yargılama aşamasında ise suçu işlemediğini beyan ettiği, sanık …’ın hazırlık aşamasındaki beyanlarında “Onlar araçtan inince bende araçtan inme kararı aldım. Araçtan indiğim esnada 2 el silah sesi geldi, araçtan indiğimde Aziz’i yerde uzanmış vaziyette gördüm.” şeklindeki beyanı birlikte incelendiğinde, sanık …’in aşamalardaki çekişkili beyanları, sanık …’ın sanık ile maktul arasında geçen hakarete ilişkin bir anlatım bulunmadığı anlaşıldığından, Mahkemece sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 08.09.2021 tarihli ve 2021/901 Esas ve 2021/749 Karar sayılı kararında sanık … müdafii, sanık … ve müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271
sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye kısmen aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
03.2023 tarihinde karar verildi.