T.C. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi
Esas: 2013/16635
Karar: 2015/207
K.T.: 12.01.2015
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
… ile … aralarındaki katılma alacağı davasının reddine dair Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi’nden verilen 15.01.2013 gün ve 305/14 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, mal rejiminin tasfiyesiyle alacak isteğinde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddini savumuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmaz ve taşınır malın alımına davacının katkısının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Taraflar 26.11.1990 tarihinde evlenmişler, 17.12.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 14.12.2011 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK’nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK’nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM’nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanun’un 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK’nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.
Dava, mal rejiminin tasfiyesi ile katılma alacağı ve değer artış payı alacağı isteğine ilişkindir.
Dosya kapsamı ve toplanan delillere göre, ev hanımı olan davacı kadının çalışarak ya da altınlarını bozdurarak dava konusu araç ve taşınmazın alımına katkıda bulunduğu kanıtlanamamıştır. Ne var ki; iddianın ileri sürülüş şekline göre dava katılma alacağı talebini de içermektedir. … plakalı araç ile … sayılı taşınmazın eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu sırasıyla 18.08.2004 ve 25.11.2005 tarihlerinde satın alınmıştır. Katılma alacağına hükmedebilmek için davacı eşin malvarlığının edinilmesine katkısının kanıtlanmasına gerek yoktur. Araç ve taşınmazın karara en yakın tarihteki sürüm değeri bilirkişi marifetiyle tespit edilerek katılma alacağının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’nun 428. maddesi hükmü uyarınca BOZULMASINA ve taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,12.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.