T.C. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi
Esas: 2021/1611
Karar: 2021/1989
K.T.: 06.12.2021
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
İLK DRC. MHK. : Bursa Asliye 1.Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili; müvekkilinin kooperatifin A blok 6 nolu dairesine ait hissesine ortak olduğunu, üyeliği süresince aidatlarını düzenli olarak ödediğini, kooperatifin bir takım üyelerine kat irtifakını gösterir tapularını vermesine rağmen müvekkilinin de aralarında bulunduğu bir kısım üyelere yazılı ve sözlü taleplere rağmen kat irtifakı tapularının verilmediğini, davalı şirket tarafından kooperatif aleyhine icra takibi başlatıldığını, kooperatifin davacıya ait daireyi 09.03.2015 tarihinde davalı şirkete devrettiğini, müvekkilinin davalı şirkete borcu olmadığını, davalı şirketin kötüniyetli olduğunu ileri sürerek bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili; müvekkilinin kooperatife ait dairelerin yapımı ve işleri nedeniyle davalı kooperatiften alacaklı olduğunu, söz konusu gayrimenkulü alacaklarına karşılık devraldığını, davacının dairenin maliki olmadığını, davacının yaptığı ödemeleri kooperatiften talep edebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı kooperatif vekili; kooperatifin kendisine ait olan malvarlığı üzerinde tasarrufta bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının dava konusu dairede ikamet ettiği, kooperatif aidatlarını düzenli olarak ödediği ve kooperatife borcu olduğuna dair herhangi bir belge ve delil sunulmadığı, ayrıca davalı …. Ltd Şti’nin de diğer davalı kooperatiften alacaklı olduğuna dair herhangi bir delil dosyaya ibraz etmediği, ticari kayıt ve belgeleri dosyaya sunmadığı, davacıya tahsis edilen dairenin üçüncü kişiye devrine ilişkin yapılan tasarrufun hukuken geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davalı …. İzalasyon Hafriyat İnş. Taah. Boya Yapı San. Tic. Ltd. Şti vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesince; davalı şirketin, davalı kooperatife ait dairelerin yapımını üstlendiği, taraflar arasındaki ticari ilişkinin davaya konu taşınmazın devrinden önce başladığı, takip dosyasındaki borca istinaden dava konusu taşınmazın davalıya devredildiği, davalı alacağın muvazaalı olduğu ispatlanamadığı, davalı şirketin kooperatiften alacağına istinaden genel kurulda kararlaştırılan asgari satış bedeli üzerinden taşınmazın devredildiği, TMK’nın 1023 maddesi uyarınca iyiniyetle taşınmazı satın alan davacının iktisabı geçerli olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Kooperatifin 30.06.2014 tarihli genel kurulda dairelerin asgari satış bedelinin belirlenmek suretiyle satışına dair alınan kararı ancak üye sayısından fazla olup üyeye tahsis edilmemiş daireler için geçerli olabilir. Üyeye tahsisli dairenin satışı yapılan tahsis genel kurul ve kura çekimine dayalı olarak yapıldığında başka bir genel kurul kararına dayanılarak yapılan tahsis yok sayılarak tahsisli daire başkasına satılamaz. Davacının kooperatif üyesi olduğu, kendisine tahsis edilen dairede oturduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Yine davacı üyenin edimlerini yerine getirmediğine ilişkin iddia ve ispat bulunmamaktadır.
Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre kooperatife ait bir taşınmazı tahsisle devralıp kullanan bir ortağın taşınmazına tapuda resmi işlemle temlik alanın iyiniyeti korunamaz. Tapuda işlem yapan basit bir araştırmayla bu taşınmazın kooperatif tarafından kime tahsis edildiğini kimin kullanımında olduğunu öğrenebilecek durumdadır. Kaldı ki içinde kooperatif üyesinin oturduğu bir taşınmazı satın alırken böyle bir araştırmayı yapmak taşınmaz alan herkesten beklenmelidir. Bu durumda davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 05.12.2019 tarihli 2017/2477 Esas, 2019/2226 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, 06.12.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.