Herhangi bir nedene dayanılmadan verilen istifa dilekçesinden 8 yıl sonra açılan davada irade fesadına dayanılması mümkün değildir.

T.C. Yargıtay 9. Hukuk DairesiEsas: 2016/12937Karar: 2020/1739K.T.: 10.02.2020 “İçtihat Metni”MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; davacının 01.06.1999-12.06.2006 tarih aralığında uluslararası tır […]

Devamını oku

Kiracı ile kiraya veren arasında ceza davaları varsa, kira ilişkisi çekilmez hale geleceğinden tahliye kararı verilmelidir.

T.C. Yargıtay Hukuk Genel KuruluEsas: 2017/1770Karar: 2021/1738K.T.: 23.12.2021 “İçtihat Metni” MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi 1. Taraflar arasındaki “akde aykırılık nedeniyle tahliye” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin karar davacının mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı […]

Devamını oku

Borçlunun borcunu geç ödemesi nedeniyle, enflasyon ve paranın alım gücünün düşmesi sonucu zarara uğrayan alacaklılar Munzam(Aşkın) zararı talep edebilirler.

T.C. Yargıtay 11. Hukuk DairesiEsas: 2018/1512Karar: 2019/3201K.T.: 29.04.2019 ÖZET: Dava, munzam zararın tahsili istemine ilişkindir. Munzam zarardan kaynaklanan tazminat borcunun doğması için aranan kusur, borçlunun temerrüde düşmekteki kusurudur. Farklı bir anlatımla, burada zararın doğmasına yol açan bir kusur ilişkisi aranmaz ve tartışılmaz. Sorumluluk için borçlunun temerrüde düşmekteki kusurunun varlığı asıldır. Kural olarak munzam zarar alacaklısı, öncelikle temerrüde uğrayan […]

Devamını oku

15 yıl sigortalılık + 3600 gün primi ödeme koşulunu tamamlayan işçi hizmet akdini fesheder ve kıdem tazminatına hak kazanır. İşçinin kısa bir süre sonra başka bir işyerinde çalışmaya başlaması sonucu etkilemez. Zira, işçinin hangi amaçla fesih hakkını kullandığı, kıdem tazminatına hak kazanılması bakımından önem arz etmez.

T.C. Yargıtay 22. Hukuk DairesiEsas: 2015/6303Karar: 2015/34351K.T.: 14.12.2015 ÖZET: İşçinin, iş sözleşmesini emeklilik nedenine dayalı olarak feshetmesine rağmen, başka bir işte çalışmaya başlamasının yasal hakkın kötüye kullanımı olup olmadığı uyuşmazlığın çözümü açısından tartışılması gereken noktayı oluşturmaktadır. İşçinin emeklilik nedeni ile iş sözleşmesini feshetmesinden kısa bir süre sonra, yeniden çalışmasını gerektirecek durumlar ortaya çıkabileceği gibi işçinin bu hakkını kendisi […]

Devamını oku

Gerçekte fesih işlemi olmadan feshe bağlı alacak kalemlerinin yer aldığı ihtiyari arabuluculuk geçersizdir. Tutanağın geçersizliği davası açılabilir. İşçi ihbar, kıdem ve izin ücreti alacak davası da açabilir, ihtiyari arabuluculuk neticesinde yapılan ödemeler avans kabul edilir.

T.C. Yargıtay 9. Hukuk DairesiEsas: 2021/12911Karar: 2022/1387K.T.: 07.02.2022 “İçtihat Metni” BÖLGE ADLİYEMAHKEMESİ : … 47. Hukuk DairesiDAVA TÜRÜ : ALACAK İLK DERECEMAHKEMESİ : … Anadolu 23. İş Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, […]

Devamını oku

Sadece ücretin ödenmemesi veya primlerin yatırılmaması değil, sigorta primlerine esas kazancın düşük gösterilmesi de işçi açısından haklı fesih sebebidir.

T.C. Yargıtay 9. Hukuk DairesiEsas: 2015/27995Karar: 2019/48K.T.: 07.01.2019 ÖZET: Somut uyuşmazlıkta, davacı sigorta primine esas kazancının düşük gösterildiğini ve bu durumun düzeltilmesini istediğinde iş akdinin 31.12.2013 tarihinde feshedildiğini, iş akdinin feshedilmesine rağmen 13.01.2014 tarihine kadar çalışmaya devam ettiğini iddia ederek ödenmeyen tazminat ve işçilik alacaklarını talep etmiş, davalı ise davacının işyerini terkettiği ve 13.01.2014-20.01.2014 tarihleri arasında devamsızlık yaptığı […]

Devamını oku

İşçi sendikalı olmadığı halde sendika tarafından bildirilen ücretin emsal kabul edilmesi hatalıdır.

T.C. Yargıtay 9. Hukuk DairesiEsas: 2021/9077Karar: 2021/15948K.T.: 30.11.2021 ÖZET: Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının aylık ücret miktarı noktasındadır. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal […]

Devamını oku

Davacının döviz cinsinden alacağının, fiili ödeme günündeki rayiç bedel üzerinden ödenmesi isteği gözetilerek hüküm kurulması gerekirken, Türk Lirası üzerinden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

T.C. Yargıtay 3. Hukuk DairesiEsas: 2022/2215Karar: 2022/4920K.T.: 24.05.2022 ÖZET: 17.09.2022 tarihinde www.resmigazete.gov.tr ve 18.09.2022 tarihinde www.turkiyegazetesi.com.tr’de “Yargıtay’dan depozito kararı! Kiracıyı haklı buldu” yayınlanan Yargıtay 3. Hukuk Dairesi kararı. Türkiye’de kiracı-ev sahibi davalarında en fazla tartışma konusu olan depozito konusunda Yargıtay kritik bir karar verdi. İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 5. SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2020 NUMARASI : […]

Devamını oku

Alacaklı tarafından ölü kişinin mirasçısı yerine ölü kişi hakkında takip yapılması, maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayalı olup, dürüstlük kuralına da aykırı olmadığından alacaklının HMK `nun 124/3-4. maddesi uyarınca taraf değişikliği yapmak suretiyle bu yanlışlığı düzeltmesi mümkündür.

T.C. Yargıtay 12. Hukuk DairesiEsas: 2016/16848Karar: 2017/8873K.T.: 06.06.2017 ÖZET: Somut olayda; borçlunun 23.12.2013 tarihinde vefat ettiği, takibin ise 21.02.2015 tarihinde başlatıldığı anlaşılmıştır. HMK’nun 124/3. maddesi uyarınca maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin kabulü için, karşı tarafın rızası aranmaz. Aynı maddenin 4. fıkrasında da “dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir […]

Devamını oku

Aylık olarak düzenlenen ay sonunda işçilere toptan imzalatılan puantaj kayıtlarının işçinin günlük çalışma sürelerini gösteren gerçek kayıtlar olduğundan söz edilemez.

T.C. Yargıtay 9. Hukuk DairesiEsas: 2020/7185Karar: 2021/4181K.T.: 17.02.2021 MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R […]

Devamını oku