T.C. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi
Esas:
 2019/2963
Karar: 2019/5047
Tarih: 07.10.2019

MAHKEMESİ : SULH HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM

Taraflar arasında görülen davada;

Davacılar, mirasbırakan …’ın paydaşı olduğu 560, 691 ve 692 parsel sayılı taşınmazlarda soyadının “Seviş” olarak yanlış yazıldığını ileri sürerek soyadının nüfus kaydına uygun şekilde “Aşkın” olarak düzeltilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece idari başvuru yoluna gidilmeden dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karar Dairece, “…Somut olaya bakıldığında, davacının tapu müdürlüğüne başvurduğu ve fakat itiraz yoluna başvurmadan dava açtığı anlaşılmakla, davacının başvuru zorunluluğunu yerine getirdiğinden bahisle işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesi hatalıdır. Öte yandan, dava konusu 560, 691 ve 692 parsel sayılı taşınmazların… 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 06.01.2012 tarih 2011/1724 Esas sayılı izaley-i şuyu dosyasında, taşınmazda paydaş olan müdahil …’a satıldığı ve 01.04.2014 tarihinde adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davacıların mirasbırakanın kaydının terkin edildiği, kapalı kayıt hakkında düzeltme kararı verilemeyeceği, ancak davacılarının menfaatlerinin devam ettiği, tapu kaydında düzeltim istediğinden, çoğun içinde azı da vardır kuralı gereği tespit kararı verilebileceği gözetilerek, davacının talebini tapu kaydında tespit olarak değerlendirilmek suretiyle bu konuda olumlu olumsuz karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

-KARAR-

Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin olup, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca davanın kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.

Ancak, mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen, dava konusu taşınmazdaki davacıların mirasbırakanın kaydının terkin edildiği gözetilmeden, kapalı kayıt üzerinden kimlik bilgilerinin düzeltilmesine karar verilmiştir. Bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların ileri sürdüğü kişi ile aynı şahıs olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir.

Ne var ki; değinilen bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 2. fıkrasındaki….i ili, İzmit ilçesi, Arızlı Köyü Kulfallı mevkii 560, 691, 692 parsel sayılı taşınmazlarda önceki maliklerinden malik hanesinde yazılı olan “…:…oğlu” kaydının “…:.. oğlu” şeklinde düzeltilmesine,” ifadesinin tamamen çıkarılarak yerine 2. fıkra olarak; “… ili, İzmit ilçesi, Arızlı Köyü Kulfallı mevkii 560, 691, 692 parsel sayılı taşınmazların önceki maliklerinden “… oğlu ..’ ile Körfez Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/389 Esas 2014/364 Karar sayılı veraset ilamındaki davacıların mirasbırakanı “Ali oğlu İsmail Aşkın” ın aynı kişi olduğunun tespitine” cümlesinin yazılmasına, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı H.M.K.’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.