T.C.YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ

Esas:2024/742
Karar:2024/3871
K.T.:29.04.2024

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/190 E., 2021/272 K.

HÜKÜM/KARAR : Davanın Kısmen Kabulü

Taraflar arasında görülen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesince mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan … adına kayıtlı aracın diğer davalı …’nın sevk ve idaresinde iken, davacıya ait aracın sol arka kısmına çarparak maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkiline ait aracın Subaru marka, Forester tipli 2011 model hasarsız bir araç olduğunu, tamir için aracını en yakın yetkili servis olan İzmit Subaru Oto Teknik Otomotiv Tic. Ltd. Şti.’ye götürdüğünü, aracın burada tamir edildiğini, aracın Beşikdüzü ilçesinden İzmit’e götürülmesi ve tamirden sonra geri dönülmesi nedeniyle dizel yakıt aldığını, aracı İzmit’e bırakıp Beşikdüzü’ne geri gelmesi ve tamir edildikten sonra İzmit’e gitmesi nedeniyle otobüs bileti aldığını, İzmit’e gidiş ve dönüşlerinde yemek yediğini ve maddi olarak masraf yaptığını, müvekkilinin aracının meydana gelen hasar nedeniyle değer kaybına uğradığını, aracın tamir gördüğü süre içerisinde de müvekkilinin araçtan faydalanamadığı için araçtan yoksunluk zararı oluştuğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL alacağın haksız fiil tarihi olan 29.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiş, 30.03.2016 havale tarihli dilekçe ile değer kaybı ve araç yoksunluk zararına ilişkin alacağını 8.500,00 TL olarak ıslah etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde, davalılardan …’ nın sevk ve idaresindeki aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası mevcut olup bu nedenle davanın Groupama Sigorta A.Ş’ye yöneltilmesi gerektiğini, müvekkilinin tazminat ödemesini gerektiren bir kusurunun bulunmadığını, davacıya ait aracın dava konusu kazadan dolayı değer kaybına uğramasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 09.06.2016 tarihli ve 2013/258 Esas, 2016/492 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile, ıslah talebi de nazara alınarak 8.000,00 TL değer düşüklüğü bedelinin, haksız fiil tarihi olan 29.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, aracın ticari araç olmaması nedeniyle kullanıcısının araçtan yoksunluk tazminatı talep edemeyeceği kabulü ile fazlaya ilişkin 500,00 TL talebin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 25.09.2017 tarihli ve 2016/15155 Esas, 2017/8075 Karar sayılı ilamı ile “… 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

Hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçtaki değer kaybı 8.000,00 TL olarak, yargılama esnasında alınan ilk bilirkişi raporunda ise araçtaki değer kaybı 2.000,00 TL olarak hesaplanmıştır. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporları belirlenen değer kaybı yönünden çelişki meydana geldiği anlaşılmaktadır. Ayrıca değer kaybı Dairemiz kriterlerine uygun bulunmayan usulle sağlanmıştır. Bu durumda mahkemece, çelişkinin giderilmesi açısından,yeni bir bilirkişi raporu alınması ve bu bilirkişi raporunda, dairemizce değer kaybının belirlenmesi hususunda esas alınan, aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2.el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2.el piyasa değeri arasındaki fark kriterine uyularak değerlendirme yapılması, araçta meydana gelen değer kaybının; aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak tamir edildikten sonraki rayiç değeri tespit edilip bu iki miktar arasındaki azalmaya (farka) göre hesaplanması gerekir. Bilirkişi raporlarında çelişki giderilmeden mahkemece yargılama esnasında aldığı bilirkişi raporunu esas alarak hüküm kurması doğru görülmemiştir. Eksik inceleme ile hüküm verilemez.” gerekçesi ile karar bozularak dosya kararı veren Mahkemeye gönderilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu kazada tüm kusurun araç sürücüsü davalıda bulunduğu, kaza neticesinde davacıya ait araçta meydana gelen hasarın, davacının kasko şirketi olan Anadolu Sigorta Şirketi tarafından yetkili serviste tamir suretiyle giderildiği, kaza tarihi itibariyle davacıya ait araçta öncesinde başkaca bir hasarın bulunmadığı, alınan ek bilirkişi raporu doğrultusunda aracın olay tarihi itibariyle 104.000,00 TL rayiç değerinin bulunduğu, kaza sonrası ise tamir edilen hali ile rayiç değerinin 100.000,00 TL olacağı belirtilmiş olmak ile değer kaybı bedelinin 4.000,00 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, ıslah talebi de nazara alınarak 4.000,00 TL değer düşüklüğü bedelinin, haksız fiil tarihi 29.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin 4.500,00 TL talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava dilekçesinin netice ve talep kısmında meydana gelen haksız fiil sebebiyle davalılardan değer kaybı bedeli, araç yoksunluk zararı, akaryakıt bedeli, yol masrafı ve yemek gideri olmak üzere beş kalemde maddi tazminat istediklerini, İlk Derece Mahkemesinin hem bozma öncesi hem de bozma sonrası yapmış olduğu yargılama esnasında temin edilen raporlarda sadece değer düşüklüğü yönünden araştırmalarda bulunulmuş olup, maddi tazminatın diğer kalemleri yönünden herhangi bir araştırma yapmaksızın hüküm tesis edildiğini belirterek yerel mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı ve araç yoksunluk zararının tazmini istemine ilişkindir.

İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85, 89 ve 90 ıncı maddeleri.

Değerlendirme

Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,

04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.