T.C. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi
Esas: 2021/975
Karar: 2021/1515
Tarih: 16.11.2021
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. 16.11.2021 gününde davacı vekili Av…..geldi. Tebligata rağmen diğer taraftan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan … arasında 22.06.1999 tarihli kök ve 06.07.2005 tarihli ek arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri bulunduğunu, sözleşmeyle bina yapılacak arsaların bir kısmının anılan yükleniciye devredildiğini, davalı yüklenicinin de diğer davalılara arsa payı devrettiğini ancak davalı yüklenicinin imar mevzuatına aykırı inşaat imal etmiş olduğunun anlaşıldığını ileri sürerek, anılan sözleşmelerin feshi ile davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ve davacı arsa sahibi adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı üçüncü kişiler vekili ile diğer davalı yüklenici davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, kapatılan Yüksek 15. Hukuk Dairesi’nin 05.06.2018 tarih, 1914-2368 E.-K. sayılı ilamıyla, yüklenicinin imar mevzuatına aykırı inşa ettiği yapı hakkında yapı kayıt belgesi alınmak suretiyle kaçak yapının yasal hale getirilip getirilmediğinin araştırılması gerektiği belirtilerek bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, taşınmazın yapı kayıt belgesi alınmak suretiyle yasal hale getirildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Yapı kayıt belgesi imara aykırı yapının kullanılmasına ilişkin olup, yapıyı imara uygun hale getirmemektedir. İmar Kanunu‘nun geçici 16. maddenin 10.bendinde belirtildiği üzere, yapı kayıt belgesi, yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşümüne kadar geçerlidir. Düzenlemenin amacı da, yapının yeniden yapılmasına kadar kullanımına idare tarafından imkân sağlanmasından ibarettir. Aksi takdirde, imara aykırı bir yapı yapmış olan yüklenicinin, yapı kayıt belgesi alındığını ileri sürerek, ediminin ifasını yapının tekrar yapılmasına kadar ertelemiş olur ki, bu durum başlı başına edimin ifa edilmediğini gösterir. Edimin ifasının, yapının tekrar yapılmasına kadar beklenmesini talep etmek de kabul edilemez bir durum olup, hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir. Netice itibariyle, İmar Kanunu’na eklenen geçici 16. madde ile getirilen düzenlemenin, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde kararlaştırılan edimlerin ifasına bir etkisinin bulunmadığı sonucuna varmak mümkündür. Tabi ki sözleşme hürriyeti gereğince, tarafların yapı kayıt belgesi alınması sonrasında kavuştukları yeni durum karşısında, karşılıklı olarak edimlerinin ifa durumunu değerlendirmeleri ve mevcut duruma göre yeni bir tavır takınmaları da mümkündür.
Somut olayda, ilgili belediye başkanlığı yazıları ve bilirkişi raporlarındaki tespitler ile binanın yasal hale getirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır. 3194 sayılı Yasa’nın geçici 16. maddesi ile yapı kayıt belgesi alınmasının binayı yasal hale getirmeyeceğinin kapatılan Yüksek 15. Hukuk Dairesinin 23.05.2019 tarih 2018/5361 Esas 2019/2479 Karar sayılı içtihatı ve Hukuk Genel Kurulu’nun 10.06.2020 tarih 2020/15-168 Esas 2020/394 Karar sayılı ilamında belirtilmiş olması karşısında, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçelerle reddi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.11.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.