Esas | : 2003/11957 |
Karar | : 2003/12407 |
Tarih | : 12.11.2003 |
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar,miras bırakanları Nazif Güzel’in mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla dava konusu 301 nolu parselini oğulları olan dava dışı Halil ve Kazım’a satış suretiyle muvazaalı olarak devrettiğini,Kazım ve Halil’in de dava dışı Mehmet Naci’ye satış yoluyla temlik ettiğini,Mehmet Naci’nin de Kazım ve Halil’in evlatları olan davalılara bedelsiz olarak devrettiğini ileri sürerek iptal ve miras payları oranında tescil isteğinde bulunmuşlardır.
Davalılar,satışın gerçek olduğunu belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece ” miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılması için delillerin eksiksiz toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş,mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda yine davanın reddine karar verilmiştir.
Karar,davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla,Tetkik Hakimi A.Sevil Çalıkoğlu’nun raporu okundu.Düşüncesi alındı.Dosya incelendi.Gereği görüşülüp,düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece,davanın reddine karar verilmiştir.
Dosy içeriğinden,toplanan delillerden,miras bırakanın maliki bulunduğu 301 parsel sayılı taşınmazı 10.3.1987 tarihli akitle dava dışı oğulları Halil ve Kazım’a devrettiği,adı geçenlerin dava dışı Mehmet Naci’ye 11.9.1990 tarihli temliklerini takiben bu kişinin de Halil ve Kazım çocukları olan davalılara 17.6.1994 tarihinde paylı olarak intikal ettirdiği görülmektedir.
Hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince yapılan araştırmada,miras bırakanın varlıklı,satmaya ihtiyacı bulunmayan bir kişi olduğu, son kayıtmalikleri torunlarının ise alış gücüne sahip olmadıkları,taşınmazın gerçek değeri ile satış bedeli arasında açık ve aşırı fark bulunduğu,bunun ötesinde ara maliklerden olan Mehmet Naci’nin de taşınmazı bedelsiz alıp devrettiği, kendi beyanıyla sabittir.
Bu durumda,çekişmeli taşınmazın miras bırakan tarafından aracılar kullanılmak suretiyle mirastan mal kaçırmak ve muvazaalı olarak davalılara intikal ettirildiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca,davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü H.U.M.K.’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,12.11.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.